Bilgi Birikimi

Hitler’in Irkçı Devlet Anlayışı

Hitler’in Irkçı Devlet Anlayışı Nasıldı ?

Hitler, tarih boyunca yararlı olarak Almanlaştırılan tek şeyin, atalarının kılıç kullanarak fethettiği ve Alman köylüsünün kolonize ettiği topraklar olduğunu söyler. “Bu topraklarda yabancı kanı kanımıza karıştığı ölçüde etnik karakterimiz yıpratılmıştır, bu da Almanlara has olan yaygın bir ferdiyetçilikle ortaya çıkmaktadır ve maalesef bazen bunu övecek kadar ileri gidenler oluyor. Bu üçüncü ekole göre devlet, bir manada, amaç hâlini alıyor ve insan hayatında başlıca görev de devletin korunması oluyor.

Kısaca denebilir ki, bütün bu teoriler, değerin ve medeniyet yaratıcı kuvvetlerin temelini ırkın oluşturduğu gerçeğini göremiyor, bu kökten hareket edemiyorlar. Devletin asli görevinin, her türlü insani gelişmenin teme! şartı olan ırkı geliştirmek ve korumak olduğunu anlayamıyorlar.

Devletin var oluş sebebi ve doğası hakkında yanlış olarak ileri sürülen bu fikir ve kavramların doğurduğu sonucu daha sonra Yahudi Marks çekip çıkarmıştır. Devlet anlayışı ile onun ırk karşısındaki mecburiyetlerini birbirinden ayırmış, buıjuvazi de aynı derecede başka bir tarif yapamadığı için ona, devletin aslını inkâr eden bir doktrin yolunu açmıştır.

Temel fikir şudur: Devlet amaç değil, araçtır. Üstün değerde bir medeniyetin oluşması için devletin bulunması bir ön şarttır ama bu medeniyetin doğrudan doğruya sebebi değildir. Medeniyet, doğrudan doğruya, ona kabiliyeti olan bir ırkın mevcudiyetine bağlıdır.

Yeryüzünde yüzlerce örnek devlet bulunsa bile, medeniyetin kurucusu ve desteği olan Ari ırk ortadan kalktığı zaman, manevi sahada üstün ırkın ulaştığı seviyede bir medeniyet de kalmayacaktır. Daha da ileri giderek diyebiliriz ki, insanların kurdukları devletlerin var oluşu, insan ırkının kesin olarak yok olması ihtimalini önleyemeyecektir.

Bir deprem yeryüzü kabuğunu yarsa da okyanusun dalgalan arasından yeni bir Himalaya yükselse, insan medeniyeti bu büyük felâket yüzünden yok olur. Tek devlet kalmaz, düzeni sağlayan bütün bağlar kopar, binlerce yıllık bir medeniyet harap olur, yeryüzü su ve balçıkla örtülü bir mezar hâline gelir. Fakat bu felaket sonunda medeniyetçi ırka mensup birkaç kişi hayatta kalmışsa, bin yıl sonra da olsa, sessizliğe yeniden kavuşmuş yeryüzünde, insanın yaratıcı gücü kendini gösterir. Yeryüzü ancak üstün ırk temsilcilerinin tamamen yok olması hâlinde ıssız ve medeniyetsiz kalır.” (Kavgam)

[ad#uyari]

Exit mobile version